Nazan Bekiroğlu

 

“Yağmurlarımız birbirine uymasa da, farklı olsa da akşam olarak kullandığımız sözcüğün içine dolduran anlam, bütün yaşantıların üzerinde bir âlemde, bütün yağmurların benzediği bir yağmur ve bütün akşamların benzediği bir akşam mutlaka vardır. Yansıması bu âleme düşen” “Mor Mürekkep”

Nazan Bekiroğlu

 

“Yabancı bahçelerde büyümeye bırakılmış bir fidanın hikâyesini söylemeye kalkmışken, nasıl da unutuyoruz bizi bir bahçeye bırakanın ansızın geri çağırabileceğini.” “Cam Irmağı Taş Gemi”

Nazan Bekiroğlu

 

“Vakit gelir suret aslolur, asıl suret olur. Mânâ mecaza dönüşür, mecaz mânâya. An gelir derun zahir olur, zahir derun. Sırr aşikârdır da, aşikâr sırrolur birden.

Suret bulmak. Suret Yitirmek. Ses yok oluş, ses varoluş. Yazı olmak, yazı tükenmek. Bana yakın, benden uzak. Ben sen’imdir, sen ben’sin. Biz O’yuzdur; O, biz.” “Mor Mürekkep”

Nazan Bekiroğlu

 

“Şimdiye kadarki hayatımda bulamadığım ve bulamadığımı fark bile etmediğim her ne var imişse onu tanıyınca öğrendim. Çünkü acı gibi sevinç de bir bilinçti sadece. Bilmeyenin, ne acısından ne sevincinden söz edilebilirdi. Ondan önceki mutsuzluğumu ve ondan sonraki mutluluğumu bilerek onu sevdim, bu yüzden onu başlangıç bilerek sevdim. Onun sadece var olduğunu bilmekten gelen duygu: harikulade! Var ve benim! Ya hay! Nasıl çıldırmazdım ki bu bilginin sevinciyle, canım tenime nasıl sığardı, onu bilmeyerek sevdim. ” “İsimle Ateş Arasında”

Nazan Bekiroğlu

 

“Şimdi kalbim sabıkalıydı benim, suçu, bir bedende yer alması. Ama kalbimi koruyan muhafaza meleklerinin korumasından daha büyük bir aşka düşmüş olmalıydım ki böyle kolay oldu ona akışım. Çağlayanlar önünde kalmış kâğıt gemiler gibi iradesiz, ona akarken, benimkinden üstün bir irade tarafından bu kaderi yaşamak üzere seçilmişliğime hükmettim. Çaresizliğim oldu ona akışım. Meşru ve muaf kılınıyordum çaresizliğimle. Seç var oluyordu da ben suçlu olmuyordum.” “İsimle Ateş Arasında”

Nazan Bekiroğlu

 

“Şimdi hatırasız bir aşktı bu. Bütün yaşadıklarımı yok etmek için attım bütün defterlerimi ateşe. Kalbim kalmasaydı geriye, yaşanmamış bir aşk olacaktı bu. Kalbimi yakamadım.” “İsimle Ateş Arasında”

Nazan Bekiroğlu

 

“Şimdi artık sonsuzluğun ve gerçeğin ve mutlak olanın çok sancılı ve uzun bir yol neticesinde bulunabileceğini biliyorum. Hatta sonsuzluğun belki sadece aramak olduğunun, sadece arandığı zaman var olduğunun farkındayım. Bıkmadan ve usanmadan bütün kapıları çalmakla bir gün çok güzel bir şeye dönüşebileceğimizi biliyorum.” “Nun Masalları”